Omurga eğriliği genellikle büyüme cağında tanısı konulabilen bir hastalıktır. Çeşitli nedenlere bağlı olarak omurganın sağa ve sola doğru eğrilmesi genellikle küçük yaşlarda görülmektedir. Tedavi edilmediği zaman ciddi sıkıntılara neden olmaktadır. Omurga eğriliği çoğunlukla göğüs ve bel bölgelerinde görülmektedir. Bu rahatsızlık tek başsına görüldüğü gibi kamburluk ile de beraber ortaya çıkmaktadır.

Omurga eğriliği kız çocuklarında erkek çocuklarına göre daha fazla görülmektedir. Özellikle 30dereceyi geçen eğrilikler kız çocuklarında oldukça fazla görülmektedir. Omurgalarda meydana gelen eğrilikler sırttaki kamburluğun veya beldeki çukurluğun artması ile de meydana gelmektedir. Oluşan eğriliklerin çok farklı sebepleri bulunmaktadır. Spastik olarak doğan çocuklar, enfeksiyonlar ve tümörler omurga eğriliğinin nedenleri arasında sayılabilir.

Sağlıklı olan omurga da dışarıdan bakıldığı zaman omurlar yukarıdan aşağıya doğru düz bir hat çizmektedir. Omurga eğriliğinde ise sağa ve sola doğru yer değiştirme görülür. Aynı zamanda kendi ekseni etrafında dönmelerde meydana gelmektedir. Bu sebeplerden dolayı görüntü bozukluğu ortaya çıkmaktadır.

Omurga eğriliği okul öncesi dönemlerde genellikle erkek çocuklarda oldukça fazla görülmektedir. Ancak ergenlik döneminde büyüme hızından dolayı kız çocuklarında bu oran artış göstermektedir. Eğrilikler genellikle herhangi bir rahatsızlık vermediği için erken dönemde tespit edilmesi zordur. Genellikle okullardaki taramalarda veya çekilen röntgen sonuçlarında görülmektedir. Bir diğer tespit ise çocukların kürek kemiklerinde ve meme seviyelerindeki simetri bozukluğu ile de eğrilik tespit edilmektedir.

Omurga Eğriliği Tedavisi

Omurga eğriliği tedavisinde öncelikle eğriliğin miktarı, tipi ve kemik büyümesinin hangi seviyede olduğu tespit edilmesi gerekir. Eğriliğin tedavisinin erken başlaması olumlu sonuçlar almak için oldukça önemlidir. Böylece hastalar tedavilerden sonra olumlu sonuç almaktadır.

Omurga eğriliği tanısı için öncelikle çocuklara küçük bir muayene ile de tanı konulabilmektedir. Çıplak olarak yapılan muayene esnasında herhangi bir eğriliğin olup olmadığı fark edilmektedir. Vücutta oluşan eğrilikler majör ve minör olarak tanımlanmaktadır.

Omurga eğriliğinin tanısı röntgen ile tespit edilmektedir. Ardından herhangi bir sorun olup olmadığını anlamak için MR çekilmektedir. Omurga eğriliği tedavisi istenilen patolojiler sonucunda farklılıklar göstermektedir. Omurga eğriliğinin 20 derecenin üstünde olduğu düşünülen hastalarda cerrahi işlem en uygun tedavi yöntemleri arasında yerini almaktadır. Yapılan cerrahi işlemler sırta ve bel bölgesine yerleştirilen vidalar sayesinde gerçekleştirilmektedir. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte cerrahi işlemlerde kullanılan cihazlarında gelişmesi operasyon esnasında hastalarda meydana gelebilecek olan sıkıntıların da engellemesine yardımcı olmaktadır. Böylece işlem esnasında cerrahi başarı da artmış olmaktadır.

Omurga eğriliği çok nadir olarak kendiliğinden geçtiği de görülmektedir. Büyüme döneminde oluşan eğriliğinin nasıl bir seyir izleyeceğini tahmin etmek mümkün değildir. Son zamanlarda yapılan araştırmalar sonucunda eğriliğin genlere bağlı olarak büyüme esnasında ilerleyebileceği düşünülmektedir. Ancak bazı eğriliklerde ilerleme hızı oldukça fazladır. Böyle durumlarda ise tedavi başarısı oldukça düşüktür. Bunlara bakıldığında;

Omurga eğriliğinin tanısı konulması durumunda eğriliğin ileri derecede artmış olması

Hem sırt bölgesinde hem bel bölgesinde oluşan çift eğrilik

Ciddi şekilde meydana gelen kas hastalığı

Bu durumlar dikkate alınarak nasıl bir tedavi uygulanması gerektiğine karar verilmektedir. Omurga eğriliğinde en çok kullanılan tedavi yöntemleri ise;

Hastayı izlem ve sürekli kontrol halinde tutmak

Eğrilik için korse kullanımını sağlamak

Özel rehabilitasyon işlemlerini uygulamak

Omurga eğriliğinin erken tanısını koymak için ergenlik döneminde gelişim gösteren çocuklar oldukça dikkatli takip edilmesi gerekmektedir. En ufak bir belirti halinde doktora başvuru yapılıp hemen tedavi altına alınması gerekmektedir. Böyle gelişen çocukların eğriliğin hızı tedavi esnasında hesaplamalıdır. Uygulanan rehabilitasyon tedavilerinin yanında korse kullanılması gerekmektedir. Korse kullanımı ise büyümenin durumuna göre belirli zamanlarda kullanılmalıdır. Farklı korse modelleri bulunmasından dolayı eğriliğin boyutuna göre korse seçilmesi gerekmektedir.

Fakat korse kullanılmasına rağmen eğriliğin devam etmesi ve 50 dereceye kadar çıkması durumunda cerrahi işlemler uygulanmaktadır. Cerrahi işlemler esnasında omurga vidalarla tutturulur ve gerekirse bu vidalar ömür boyu çocuklarda kalabilmektedir. Uygulanan cerrahi işlemlerin ardından hareket kısıtlamaları meydana gelmektedir. Yapılan işlemler sonrasında korse kullanılması gerekir. Ancak dezavantajının yanında avantajı da bulunmaktadır. Omurganın hareketlerinin daha rahat yapması ve uzun süre devam etmesini sağlamaktadır. Ayrıca yapılan cerrahi işlemlerden sonra dikişlerin kol altında bulunması da görünüm açısından estetiklik sağlamaktadır.